Umuda Açılan Kapı: Refah

İnsanlığın en aciz kaldığı bu günlerde, gündeme çokça gelen bir sınır, Gazze’nin dünyaya açılan en önemli penceresi, umuda açılan Refah Kapısı..

Mısır'ın Gazze Şeridi'ndeki Refah Sınır Kapısı'nın tarihi oldukça karmaşıktır. Farklı dönemlerde birkaç kez inşa edilen ve yeniden düzenlenen Refah Kapısı, ilk olarak, Osmanlı İmparatorluğu döneminde bu bölgede sınır geçiş noktaları bulunmaktaydı. Ancak bugünkü bildiğimiz şekliyle inşa edilen sınır kapısı, 1979 yılında gerçekleşmiştir. 1979 yılındaki inşa, İsrail ile Mısır arasında gerçekleşen ve Mısır ile İsrail arasındaki uzun süreli düşmanlığı sona erdiren Camp David Anlaşması'nın bir sonucudur. 

Camp David Anlaşması sonucunda Mısır, İsrail'i resmen tanımış ve barış anlaşması imzalamıştır. Bu çerçevede, Mısır'ın Gazze Şeridi'nde egemenliğinin tanınması ve Gazze Sınırı üzerinde kontrolünü sağlayacak bir sınır kapısı inşa edilmesi, bu anlaşma çerçevesinde kararlaştırılmıştır. Camp David Anlaşması, Mısır ile İsrail arasındaki barışı sağlamış olsa da, Mısır'ın Gazze Şeridi'nde egemenliğinin tanınması ve Gazze Sınırı üzerinde kontrolünü sağlayacak bir sınır kapısı inşa edilmesi hususunda net bir sonuç doğurmamıştır. 

Refah Sınır Kapısı'nın inşası, Mısır'ın Gazze Şeridi'nde belirli bir kontrol sağlama çabasıydı, ancak kapının işletilmesi ve kullanılması, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişmiştir. Özellikle Hamas'ın 2007'de Gazze'de kontrolü ele geçirmesi, Mısır'ın sınır kontrolü üzerindeki etkisini azaltmıştır. Sınır kapısının kullanımı ve kontrolü, Hamas'ın Gazze'deki yönetimi ve İsrail ile yaşanan çatışmaların etkisi altında değişmiştir. 

Örneğin, Hamas'ın kontrolü altında olduğu dönemlerde, sınır kapısının işletilmesinde Mısır ile Hamas arasında işbirliği sağlanmıştır. Ancak İsrail ile yaşanan çatışmalar veya güvenlik endişeleri durumunda sınır kapısı kapatılmış veya sınırlı şekilde kullanıma açılmıştır. Dolayısıyla, Camp David Anlaşması'ndan sonra Refah Sınır Kapısı'nın durumu karmaşık bir hal almış ve Mısır'ın Gazze Şeridi'ndeki egemenliği ve sınır kontrolü üzerinde net bir durum oluşmamıştır. 

Son dönemlerde, Mısır'ın sınır kapısının kullanımını artırma ve ticareti kolaylaştırma yönünde adımlar attığı da görülmüştür. Ancak yine de sınır kapısının kullanımı ve kontrolü, bölgedeki siyasi ve güvenlik koşullara bağlı olarak değişmektedir. Sonuç olarak, Refah Sınır Kapısı'nın durumu karmaşık ve değişken bir yapıya sahiptir ve Mısır'ın Gazze Şeridi'ndeki egemenliği ve sınır kontrolü üzerinde net bir durum bulunmamaktadır.

Refah Sınır Kapısı, Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki tek açık sınır kapısıdır. Bu sınır kapısı, Gazze'nin İsrail ablukası altında olduğu zamanlarda önemli bir geçiş noktası olmuştur. İsrail'in Gazze'yi abluka altına almasıyla Gazze'nin ekonomisi büyük zararlar görmüş ve insanların hareket özgürlüğü kısıtlanmıştır. Bu nedenle Refah Sınır Kapısı, Gazze'nin dış dünyayla bağlantısını sağlayan önemli bir nokta haline gelmiştir. Sınır kapısının Mısır tarafındaki kontrolü Mısır tarafından sağlanmaktadır.Sınır kapısının açılması veya kapatılması, Gazze'deki insani durumu ve ekonomiyi ciddi şekilde etkileyebilmektedir. 

Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Refah kenti, Filistinlilerin sığınabileceği bir bölge olarak bilinmekteydi. Ancak, 2.3 milyonluk nüfusuyla oldukça kalabalık bir bölge olan Gazze'de, Refah kenti de dahil olmak üzere yerleşim alanları oldukça sıkışık durumdadır. İsrail güçleri, zaman zaman Refah kentini hava saldırılarıyla hedef alıyordu ve bu durum siviller için ciddi bir tehdit oluşturuyordu. Eğer İsrail, Refah kentine kara saldırısı başlatırsa, bu durumda siviller için Gazze Şeridi'nde güvenli bir sığınak bulma imkanlarının azalacağı endişesi taşınıyordu. Zaten sıkışık olan bölgede, bir saldırı durumunda sivillerin güvenliğini sağlamak ve sığınabilecekleri alanları bulmak çok daha zor olacaktı. Bu endişeler, Gazze'deki insanların yaşadığı güvenlik ve insan hakları sorunlarının derinliğini ve aciliyetini vurgulamaktadır. 

Refah Sınır kapısı, Gazze’de yaşanan bu insanlıkdışı vahşette zarar gören Gazzeliler’e yardım için sonuna kadar açılmalı, Gazze’nin insansızlaştırılması ve bölgedeki insanların Sina’ya göçü konusunda ise sonuna kadar kapatılmalıdır.